Nöron: Adı Olmayan Beden
Basitçe “nöron” deriz…
Çünkü böyle öğrendik, böyle belletildi.
İstatistikle başlayan klişe: 100 milyar nöron…
Sanki sayı bilmekle anlam kurulurmuş gibi.
Oysa nöron, sayılamaz olanın tekil şahididir.
Nöron, temas etmez;
birbirine değmeden anlaşır,
biyolojik bir enerjiyle varlıklarını birbirine fısıldar.
Bir örümceğin ağı gibi:
Her biri ayrı, ama hepsi birbiriyle bağlı.
Ama yeniden sormak gerekir:
Nöron nedir?
O sadece bir hücre değil.
O bir birey.
Bir iç evrenin sakini.
Bir düşüncenin ilk nefesi.
O, senin “ben” dediğinde titreşen ilk yankıdır.
Her bir nöron, bu evrende adı olmayan bir varlıktır.
Ama bir ad taşır: Ben.
Ve bu “ben”, diğer “ben”lere çarptığında,
biz olur.
Sen, o, onlar…
Tüm zamirler nöronların çoğul hali gibidir.
Bu bir varsayım değil.
Bu bir kurgu değil.
Bu, biyolojinin bile içinden akan hakikattir:
Ben bir nöronum.
Senin gibi.
Ve şimdi bu bilgi,
bir vücut olup,
tüm diğer nöronlara kendini fısıldar.
Soru: Nöron ne?
Cevap: Anonim.
Çünkü adı yok ama senin bedeninde yaşıyor.
No comments:
Post a Comment